Oksijensiz solunum, canlıların oksijen kullanmaksızın enerji üretim süreçlerini ifade eder ve bu süreç bilimde "Anaerobik Solunum" olarak adlandırılır. Oksijenli solunum yapan canlılar, çevrelerindeki oksijen tükendiğinde oksijensiz solunum yoluna başvururlar. Bu tür solunumda besinler tamamen parçalanmaz; yalnızca belirli bir kısmı parçalanır. Oksijensiz Solunum Nasıl Gerçekleşir? Oksijensiz solunum, oksijene ihtiyaç duymadan enerji üretme sürecidir. Canlılar, yaşamsal fonksiyonlarını sürdürebilmek için enerji üretmek zorundadırlar. Oksijensiz solunum sürecini gerçekleştiren canlılar, çeşitli kimyasal ve biyolojik etkiler sonucunda oksijen kullanmadan enerji üretebilirler. Ancak bu üretimde elde edilen enerji miktarı, oksijenli solunuma kıyasla daha azdır. Oksijenli solunumda üretilen ATP (adenozin trifosfat) miktarı 38 iken, oksijensiz solunumda bu miktar yalnızca 2'dir. Evlerimizde ya da tükettiğimiz ürünlerin çoğunda oksijensiz üretim yapan canlılardan yararlanılmaktadır. Süt ürünlerinden peynir ve yoğurt yaparken, hamur mayalarken ya da bira elde ederken oksijensiz solunum yapan bakterilerden faydalanılır. Oksijensiz Solunumdaki Fermantasyon Süreci Oksijensiz solunum süreci, fermantasyon olarak adlandırılır. Oksijensiz solunumun iki türü vardır:
Etil Alkol Fermantasyonu Oksijensiz solunum denklemi şu şekildedir: C6H12O6 → 2 C2H5OH + 2 CO2 + ATP Bu denklemde glikoz tamamen inorganik bileşiklere ayrışmaz. Ortaya çıkan enerjinin büyük kısmı yeni oluşan organik moleküllerin bağlarında kalır. Örneğin üzüm suyundaki glikoz, bazı bakteriler tarafından oksijensiz solunum ile yukarıdaki denklemde görüldüğü gibi etil alkol ve karbondioksite ayrıştırılır. Bu sayede bu bakteriler, yaşamsal döngülerini sürdürebilmeleri ve üremeleri için gerekli enerjiyi sağlarlar. Etil alkol fermantasyonunda iki adet karbondioksit molekülü üretilir. Laktik Asit Fermantasyonu İnsan vücudunda oksijensiz solunum, laktik asit formunda gerçekleşir. Bu solunum, çizgili kas hücrelerinde meydana gelir. Kaslar üzerinde aşırı çalışma yükü oluştuğunda yeterli oksijeni alamazlar. Bu aşamada oksijensiz solunum sürecini kullanarak enerji (ATP) üretirler. Uzun süre antrenman yaptığınızda ya da koştuğunuzda çalışan kasların yorulmasının nedeni, oluşan laktik asit birikiminden kaynaklanır. Oksijensiz solunum sitoplazmada gerçekleşir ve tek hücreli canlılar ile çizgili kaslarda görülür. Oksijensiz solunumda 2 ATP harcanır ve 4 ATP oluşur, yani net kazanç 2 ATP'dir. Oksijensiz solunum, oksijenli solunuma göre daha hızlı gerçekleşir. Canlının ağırlığını azaltır. |
Gıyaseddin
25 Temmuz 2024 PerşembeOksijensiz solunumda enerji miktarının az olduğunu daha önce fark etmemiştim. Bu süreç neden oksijenli solunuma kıyasla daha az enerji üretiyor?
Cevap yazAdmin
25 Temmuz 2024 PerşembeGıyaseddin, oksijensiz solunumda enerji üretiminin daha az olmasının temel nedeni, glikozun tam olarak parçalanamamasıdır. Oksijenli solunumda, glikoz molekülleri tamamen karbondioksit ve suya kadar parçalanır ve bu süreçte maksimum enerji (ATP) üretilir. Oksijensiz solunumda ise glikoz, son ürün olarak laktik asit veya alkol gibi maddelere kadar parçalanır ve bu süreçte daha az ATP üretilir. Bu nedenle oksijensiz solunum, oksijenli solunuma göre daha az verimlidir.