{ "title": "Solunum Anatomisi", "image": "https://www.solunum.gen.tr/images/solunum-anatomisi.jpg", "date": "22.01.2024 00:14:29", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Solunum Anatomisi, Solunum anatomisi, solunum vasıtası ve akciğerlerden meydana gelmektedir. Solunum yollarının içinde ise burun boşlukları, farenks, trakea, bronşlar, bronşiyoller ve alveolleri yer almaktadır. Burun, havanın vücuda ilk giriş bölümü burundur. Burun boşluklarının içi müköz bir membran ile kaplıdır. Burun boşluklarının içinde konka adı verilen üç çıkıntı yer almaktadır. Burun mukozası kan damarları bakımından zengindir ve üstünde küçük olan tüyler yer almaktadır. Vücuda giren hava bu yollardan geçerken kan damarlarının sağlamış olduğu ısı ve nem ile ısınmakta ve nemlenmektedir. Bunun haricinde hava içerisinde bulunan yabancı maddeler küçük tüyler tarafından tutulmaktadır. Bu nedenle burun vasıtasıyla soluk alınması, ağız vasıtasıyla alınmasından daha faydalıdır.

Farenks (Boğaz): Burun boşluğu ve ağzın arkasında bulunan özefagus ve trakeanın üzerinde bulunan kısımdır. Boğaz 3 kısımdan meydana gelmektedir. Nazofarenks, burnun hemen arkasında yer almaktadır. Orofarenks, ağzın hemen arkasında yer almaktadır. Larengeal farenks, farenksin hemen altında yer alıp biri arkada özafagusa ve öbürü de önde trakeaya giden iki açıklığı var olmaktadır. Larenks (Gırtlak), Trakeanın üstünde farenksin altında bulunan larenks üstünde ses telleri olan bir kısımdır. Ses plikalarının arasındaki boşluğa glottis ismi verilir. Glotisin üstünde ve dilin arkasında epiglotis ismi verilen yaprak şeklinde bir çıkıntı yer almaktadır. Bu çıkıntı lokmaları yutma esnasında glottisi kapar ve lokmanın trakeaya girmesini önlemektedir. Larenks mukozası küçük tüyler ile kaplı durumdadır. Bu tüyler soluk alırken giren toz ve yabancı maddeleri süzmektedir. Öksürme ve aksırma ile bu yabancı maddeler dışarı atılmaktadır.

Trakea (Soluk borusu): Trakea larenksten sonra gelen soluk yolunun bir parçası şeklinde bilinmektedir. Dördüncü ve beşinci torasik vertebra hizasında sol ve sağ ana dallara göre ayrılmaktadır. Trakeanın bu ayrılma yerine bifurkasyon trakea adı verilmektedir. Bifurkasyon yerinde iki ana bronşu birbirinden ayıran çıkıntıya karina adı verilmektedir. Trakeanın ön yüzünde C harfi biçiminde kıkırdaklar arka yüzünde ise fibroelastik bağ dokusu ve kaslar bulunmaktadır. Kıkırdaklar trakeayı sürekli olarak açık tutarken arka yüzün yapısı özefagusun lokma yutarken genişlemesini kolaylaştırmaktadır. Trakea ve büyük bronşların duvarlarında titrek olan tüylü epitel hücreleri ve goblet hücreleri yer almaktadır. Silialar dalgalanma hareketleri yapmaktadır. Goblet hücreleri de müküs salgılamaktadırlar. Soluk alındığı zaman soluk yoluna giren yabancı maddeleri aşağıdan yukarıya doğru hareket ettirerek dışarı çıkarılmasını sağlayan müküs salgısı ve siliaların hareketleridir.

Bronşlar: Bronşlar soluk borusunun iki ana dala ayrılıp akciğere giren bölümüne denmektedir. Akciğerin bu giriş kısmına hilus adı verilmektedir. Akciğerin sinirleri ve damarları da buradan girmekte ve çıkmaktadırlar. Sağ ana bronş dikeye yakın sol ana bronş ise yataya yakın olacak bir eğim vasıtası ile akciğerlere girmektedir. Bunun haricinde sağ ana bronş sol ana bronşa nazaran daha kısa ve kalındır. Bu nedenle soluk ile giren yabancı maddelerin ve mikroorganizmaların sağ ana bronşa girme durumu çok daha fazladır.

Akciğer: Göğüs boşluğunda bulunan sağ ve sol akciğerlerin arasındaki boşuluğa mediasten adı verilir ve burada kalp ile akciğere giren çıkan damarlar yer almaktadır. Sağ akciğer altında bulunan karaciğerin yukarı doğru itmesi sebebiyle sol akciğere göre daha yukarıda yer almaktadır. Sol akciğerde kalbin baskısı sebebiyle sağ akciğere nazaran daha küçük olmaktadır. Akciğere giren ana bronşlar birden fazla dallara bölünerek ağaç görüntüsü oluşturmaktadır.
" } ] }